İlaçsız Yaşam Mümkün

FitoTerapi Nedir

FİTOTERAPİ (Phytotherapy)

Phyton ( Fito = Bitki ) ve Therapia ( Terapi = Tedavi ) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur.

Tedavi edici, hastalıkları iyileştirici ve hastalıkları önleyici olarak tanımlanmış tıbbi bitki kısımlarından doğrudan doğruya; ya da bitkinin farklı kısımlarından hazırlanmış farmasötik ürünlerden yararlanılarak gerçekleştirilen tedavi yöntemidir.

Fitoterapi, rasyonel, kanıta dayalı, allopatik bir tedavi yöntemi olup, biyolojik etki/etkilerden hangi etken madde/etken madde grubunun sorumlu olduğu bilinmektedir.

• Fitoterapi alternatif bir tedavi yöntemi değildir. 
• Fitoterapi destekleyici, tamamlayıcı, bütünsel tedavi şeklidir. (Holistik Tıp)
• Tedavide genellikle aynı etki düzeyinde, birbirlerinin etkisini arttırıcı (sinerjik) olarak kabul edilen bitki karışımlarından oluşan fitoterapötikler, daha az oranda bir etken maddeden oluşan fitofarmakalar kullanılır. 
• Tarihçesi M.Ö 3000 yıllarına kadar kanıt bulunmaktadır. Ancak muhtemelen insanlığın var oluşundan itibaren fitoterapi kullanılmaktadır.
• Tablet, draje, kapsül, pastil, krem veya pomad, şurup, damla, yakı, Patch (bant) gibi  birçok fitoterapi uygulama  yolu vardır. 
• Fitoterapide en büyük dezavantaj; etkili bir tedavi için zaman gereksinimidir. Birçok  durumda etkili bir tedaviye ancak 4-6 ay dan sonra yanıt alınabilmektedir.
• Kişilerin farklı özellikleri, mevcut hastalıkları …..  gibi durumlardan dolayı fitoterapi uygulamaları mutlaka ilgili eğitimi almış, konusunda yetkin hekim gözetiminde uygulanmalı / reçete edilmelidir. 
• Burada yazılanlar  tamamen bilgi amaçlıdır. 
• Tavsiyemiz  bu site veya başka bir internet sitesindeki bilgiler ile tedavi planı yapılmamasıdır. Bir destek planı oluşturmadan önce mutlaka konusunda yetkin bir hekim tarafından muayene edilmeli/görüş alınmalıdır.

FitoTerapi Nasıl Uygulanır?

Fitoterapi, uygulama alanı çok geniş ve çeşitli olan bir bilim dalıdır. Uygulama şekli ise kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterir. Kişinin sağlık durumu, yaşı, cinsiyeti, vücut yapısı, kullanılacak bitki veya bitkilerin türü gibi birçok etken fitoterapinin uygulama yöntemi üzerinde etkilidir.

Kanıta dayalı ve rasyonel bir bilim olması nedeniyle fitoterapide kullanılan bitkisel kaynakların biyolojik anlamda nasıl bir etki gösterdiği somut verilerle ortaya konulmuştur. Dolayısıyla hangi kişinin hangi bitkisel tedavi için uygunluk taşıdığı yalnızca bu konuda ilgili eğitimi almış ve yetkinliğini kanıtlamış uzman kişilerce bilinebilir.

Bu şekilde gerçekleştirilen bir fitoterapi uygulamasında yöntemler arasında şunlar yer alabilir;

  • Bitkinin ağız yoluyla alınan ilaç veya ekstraktlar ( tablet , draje, kapsül , pastil , şurup , damla ) şekliyle alınması.
  • Bitkilerden elde edilen özütlerin çay yapılarak veya suda eritilmiş haliyle (Tentür ) tüketilmesi.
  • Bitkinin taze olarak suyunun çıkarılması
  • Doğrudan bir besin şeklinde tüketilmesi.
  • Bitkinin krem, losyon, merhem, yakı veya herhangi farklı bir formda topikal olarak uygulanması.
  • Bitkiden elde edilen yağların yüzeysel olarak masaj veya bekletme yolu ile uygulanması.
  • Bitki özütlerinin emdirildiği bantların cilde yapıştırılarak kullanılması ( TTS : Transdermal Terapotik Sistem )
  • Birden fazla bitkinin karıştırılarak bir karışım şeklinde çeşitli formlarda vücuda alınması.

FitoTerapide Hangi Bitkiler Kullanılır?

Bugüne kadar dünya genelinde tanımlanmış ve sınıflandırılmış olan 400 bine yakın  bitki vardır ve bunların her birinin yüzlerce farklı bitkisel bileşeni içerdiği tahmin edilmektedir. Henüz keşfedilmemiş olan bitki türleri ve metabolitler de göz önünde bulundurulduğunda fitoterapiye konu olan veya olmayı bekleyen milyarlarca bitkisel bileşen olduğu düşünülebilir. Fitoterapide kullanılan bitkiler tahmin edilenden çok daha fazla olsa da bunlardan halk arasında en yaygın olarak bilinen ve kullanılanları arasında şunlara yer verilebilir:


Devamını Oku  

Zerdeçal, Kuşburnu, Ekinezya, Adaçayı, Civan Perçemi, Lavanta, Sarı Kantaron, Yaban Mersini, Yeşil Çay, Rezene,  Biberiye, Melisa, Sarımsak, Ginseng, Zencefil, Aloe Vera, Kekik, Hindiba, Siyah Üzüm, Meyan Kökü, Hardal ve daha binlerce  bitki sayılabilir.

Örnek vermek gerekirse;

Karahindibanın detoksifikasyona yardımcı olması ile böbrek ve karaciğer sağlığını geliştirmeye yardımcı olduğu,

Yeşil çayın antioksidan etkileri sayesinde kanserden korunmaya katkı sağladığı,

Lavantanın enfeksiyonları gidermeye yardımcı olduğu,

Sarı kantaron yağının ise cilt sorunlarının iyileştirilmesine yardımcı olduğu bilinmektedir.

Yaban mersini, tarçın gibi bazı bitkilerin kan şekerini dengelemesi ile diyabet hastalarının sağlığını olumlu etkilediği de pek çok bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır.

Bu gibi etkileri doğal yollarla sağlayan fitoterapi uygulamaları ile birlikte zararlı yan etkiler barındırma ihtimali olan  kimyasal ilaçların kullanımını azaltmak mümkün olabilmekte veya klasik tedavilere takviye edilerek tedavi başarısında artış sağlanabilmektedir. Hatta bazı durumlarda hastalığa neden olan durum ortadan kaldırılabilmekte , ilgili sistemin olması gibi çalışması sağlanabilmekte ve tedavi sonrasında hastalık ortadan kaldırılabilmektedir.